Türk sinemasının unutulmaz yapımlarından birine imza atan usta oyuncu, 27 yıl aradan sonra yaptığı açıklamayla gündeme oturdu. Filmin çekimleri sırasında yaşadığı ruhsal çöküşü yıllar sonra anlatan sanatçı, izleyicileri şaşkına çevirdi.
Yıllar Sonra Gelen Gerçek: Kamera Arkasında Yaşanan Çöküş
1990’lı yılların ortasında büyük ses getiren bir sinema filminde başrol oynayan ve performansıyla övgü toplayan usta oyuncu, aradan geçen 27 yılın ardından ilk kez yaşadıklarını anlattı. Katıldığı bir söyleşide samimi açıklamalarda bulunan sanatçı, “Filmin sahneleri o kadar sertti ki, gerçek ile kurgu arasındaki farkı kaybettim. Çekimlerden sonra uzun süre kendime gelemedim,” dedi.
İsmi açıklanmayan ama dönemin en çok izlenen yapımlarından birinde yer aldığı bilinen oyuncunun sözleri, hem sinema çevrelerinde hem de sosyal medyada geniş yankı buldu.
Rol Değil, Travma Oldu
Filmin psikolojik yönü ağır olan bir dram türünde olması, oyuncular üzerinde de derin etkiler bırakmıştı. Oyuncu, özellikle bazı sahnelerin çekimlerinin ardından günlerce uykusuz kaldığını ve zamanla kendisini karakterle özdeşleştirdiğini ifade etti.
“Senaryo okurken etkilenmiştim ama sette yaşamak bambaşka bir şeydi. Bazı sahneler çekildikten sonra sette sessizlik olurdu, kimse konuşmazdı. İçime bir karanlık çökmüştü.”
Söz konusu yapımın bazı sahnelerinin o dönem bile sansür tartışmalarına konu olduğu, yapım ekibi tarafından psikolojik danışmanlık alındığı yönünde bilgiler geçmişte basına yansımıştı.
Sektörde Psikolojik Hazırlık Yetersizliği Gündemde
Usta oyuncunun itirafı, sinema ve dizi sektöründe oyunculara verilen psikolojik destek konusunu yeniden gündeme taşıdı. Özellikle ağır travmatik karakterleri canlandıran oyuncuların çekim öncesi ve sonrası destek alması gerektiğini belirten sinema uzmanları, “karakterden çıkamama sendromu” riskinin göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Bir yapım psikoloğu, konuya dair şunları söyledi:
“Oyuncular, karakterlerine ruhlarını veriyor. Özellikle geçmiş travmaları canlandıran yapımlarda, profesyonel destek alınmaması ilerleyen dönemlerde ruhsal dengesizliklere yol açabiliyor.”
Hayranlardan ve Meslektaşlardan Destek Mesajları
Sanatçının açıklamaları sosyal medya kullanıcılarının da gündemine oturdu. Pek çok hayranı, sanatçının cesur itirafını takdir ederek destek mesajları paylaştı.
Bazı yorumlar şu şekildeydi:
- “Yıllar sonra bile o sahneleri unutamıyoruz, bir de oyuncular nasıl unutacak?”
- “O rol için gösterdiğiniz özveri o dönem bilinmese de şimdi daha net anlaşılıyor.”
- “Sanatçılar sadece sahne önünde değil, ruhsal olarak da büyük yük taşıyor.”
- “Psikolojik etkileri yıllarca süren bir rol olamazdı, bu da sistemin ihmali.”
Aynı projede yer almış bazı isimler de oyuncunun açıklamalarını doğrulayan paylaşımlarda bulundu. Yönetmen yardımcısı olduğu bilinen bir isim, “Sette gerginlik her zaman yüksekti. O projede herkes biraz yıprandı,” ifadelerini kullandı.
Yeni Nesil Oyunculara Uyarı Niteliğinde
Usta oyuncunun bu itirafı, sektöre yeni adım atmış genç oyuncular için de önemli bir uyarı olarak değerlendirildi. Deneyimli isimler, oyunculuğun sadece görünürde bir yetenek değil, aynı zamanda yüksek direnç ve duygusal denge gerektiren bir meslek olduğunu hatırlatıyor.
Özellikle dijital platformların artmasıyla birlikte psikolojik gerilim ve suç temalı yapımların çoğalması, oyuncular üzerinde daha fazla baskı oluşturuyor. Bu bağlamda bazı oyuncu dernekleri, setlerde birer psikolojik danışmanın görev alması için çağrı yapıyor.
Oyuncudan Yeni Projeler İçin Farklı Tercih
27 yıl önce yaşadığı bu deneyimin ardından aynı türde projelere uzun süre sıcak bakmadığını da belirten usta oyuncu, son yıllarda daha çok komedi ve romantik yapımlarda yer almayı tercih ettiğini söyledi.
“O rol beni tüketti. Şimdi içimi aydınlatan işlerde var olmak istiyorum,” sözleriyle duygularını özetledi.
İstersen bu içeriğe yapımın teknik detayları, karakterin senaryo üzerindeki etkisi veya oyuncunun kariyer yolculuğu hakkında genişletme ekleyebilirim. Yeni başlık yazman yeterli.